Nostalji-1
Karadeniz nostaljisi.
 
EĞRATLUK (İmece)
Harman zamanları vardı. Tarla kazmak, mısır fidelerini seyreklemek (fitra) yabancı otları temizlemek (çağan etmek) sizde yaptınız tabiki. Akşamdan eğratluk edeceklere haber verilirdi. Sabah namazının peşine tarlaya gidilirdi. Çalışırken maniler ve atma türküler atardık.  
Haçan yayladan celdum benum atum toy idi  
Aradum buldum oni suyun altina idi  
Öğleye kadar çalışır. Güneş başımızın üzerine geldiğinde yemekler yerdik. Lahana mancasi, minci, yoğurt, mısır ekmeği.. birlikte yerdik. Yoğurtu ğopeçiye (kabakdan yapılan kap)kor, ağzınıda kutuni ile kaplardık.  
Bir yıl kendine yetecek kadar mısırı olana ağa derdik. Ağanın mısır atla taşınır. Diğerlerimizde sırtla taşırdık. Harman temizlendikten sonra geriye kalan otları yığın yapardık. Ne derdik ona? .....  
ÇAKAL DÜĞÜNÜ
Bizim çocukluğumuzda anlatılırdı. Dedelerimiz zamanında birini çakal ısırdığında 40 gün düğün yaparlarmış. Sebebide çakalın ısırdığını 40 gün uyanık tutmakmış. Kuduz çakal tarafından ısırılan kişi 40 gün uyanık tutulabilirse kudurmaktan kurtulurmuş. Çakal düğününüde şöyle yaparlarmıış: Köyün ortasında büyük bir ateş yakarlar, delikanlılar bu ateşin etrafında horon kurup oynarlarmış. Horona genç kızlarda katılırmış. Bu şekilde şenlik kurulup eğlenmeye "çakal düğünü" derlermiş.  
Daha sonraları gençler bir araya toplanıp sebepsiz yere sırf eğlence olarak, yaptıkları bu tip eğlencelerede "çakal düğünü" demeye başlamışlar.  
Bazen çakallarda bu bağrışmalara karşılık veririmiş. Bu da şakalaşmalara neden olurmuş.
 
EV YAPANLARA HEDİYE
Eskiden ev yapanlara hediye getirirlerdi. Bu hediye evin bahçesine bir meyve ağacı dikmek şeklinde olurdu. Bazende değişik dokumalar hediye edilirdi. Ev tamamlanıp sıra çatı yapmaya gelince omuz ağaçları çakılır ve çatının tam tepesine beyaz bir çarşaf asılıdı. Usta keserini daha hızlı vurur ve bu vuruşların sesi ta uzaklardan duyurulurdu. Bu sesleri duyan ve çarşafı gören komşular bez cinsinden hediye götürür bunlar çatının bir ucundan diğer ucuna asılırdı. Çatı tamamlana kadar bunlar bunlar asılır, sonunda ustanın olurdu.
 
CAMİ YEMEĞİ
Daha dün gibi. Bazı yerlerde hala devam ediyor olabilir.Cami hocasına her hane sıra ile yemek getirirdik. Öğle yemeği için giden yemekler akşamada giderdi. Genellikle hocaya yemeğin en iyisini gönderiri, bir şey eksik etmemeye çalışırdık. Muhlama, pilav, yoğurt, baklava, ev makarnası, cığırta...  
Hoca yemeği ile ilgili şöyle bir fıkra da vardı:
Oflu Hoca bir gün kabağın cennet meyvesi olduğundan ve kabak yemenin faziletlerinden bahseder. Bu vaazdan sonra hocaya hergün kabak yemeği gelmeye başlar. Hoca, kabak yemekten bıkar. Öğle kabak akşam kabak. Hoca, kabak yemekten bıkar. O kadar bıukar ki birgün ezanı şöyle okur:  
Eşhedü En Lailahe İllallah  
Sabah kabak, akşam kabak bezdik ya resulallah.......  
Cemaat toplanıp hocaya gider. Derler ki:  
-Hoca sen ne yaptın, sen bize kabağın faziletinden bahsetmedin mi? Bizim yaptığımız sana iyilik olsun diyedir. Hiç cennet taamından bıkılır mı? Sana kabak yemeği getirmekle hem sen, hem de biz sevap kazanıyorduk.  
Hoca kendini şöyle savunur:  
- Ola uşaklar? Kabak cennet tamamıdur deduk ama bu fakir fukara taamıdur. Hacı hoca yemeği değildur. Hoca yemeği hoşaf ile baklavadur.
 
KAPANDI GİTTİ ÇAĞI
Şaravaz, pepeçura, kastaniça kabağı
Sacayak, pelki, hosti, kapandı gitti çağı,
Kunci, minci, korkota, koloti unutuldi,
Malahtara, likmene hasret kaldı gazyağı. 
 
Burma, mabeyin, darni, kot, tereteri, hopeçi,
Gerdel, lahmi, pulama, küpun ağzında peçi,
Çali, çupi, kutuni, davli ve kondaridan,
Şimdi bahsettuğumde güleyi bizum paçi.
 
Lağus, şokali, lobya, pafuli, perçem, andi,
Metuşi, sehter, çiten altındakiler yandi.
Zimbilaçi tikeni, kardaşi hamduspara,
Benum gibi fukara, sirgan yedi uyandi.
 
İşkemi, seke, konsol, evun temele taşı,
Çiçili, kolistavra, langonanun kardaşi,
Furnesi, tumurlisi, çumuşi, çilbur yerken,
Paluzenun yanında dururdi etmeğaşi.
 
Hurtuli ve şurtuli, muncur, sumsuk, zibidi,
Pifoli, koso, muşi, kurçeli bizum idi.
Pasmanika, lohtiko, zuzuli ve çimidi,
Fundukla fitrukayi acep hangimuz yedi.
 
Murmurisle mamuris uyuturdi bizleri,
Pumburi, şepidinun hala bende izleri.
Çilipuli ve puli, karatağuk, çişona,
Alemidiye donuk makoçinun gözleri.
 
Geçen zaman içinde, değişti bizdeki dil,
Şimdi bu sözcükleri, ister oku, ister sil.
Rizeli arkadaşum, anam, babam, kardaşum
Alem bilmezse bile, ne deduğumi sen bil.
Mustafa KAR 1987

 

                                                        KOCAKARI İLAÇ VE DUALARI
Hastalıkların günümüz imkanlarıyla çözümlenemediği zamanlarda, halk hakimleri ve kocakarı ilaçlarıyla deva olunmaya çalışılırdı.
Geçmiş kültürlerden gelmekte olan bu tedavileri bu işlere uzmanlaşmış kendilerini kabul ettirmiş kişilerce yapılırdı. Hatta gerektiği anda cerrahi müdahaleye kadar gidebilenlerde çıkardı. Biyolojik ve doğal yöntemler uygulandığı gibi boş inanış ve büyü yolunda gidildiği olurdu. Bazı tedavi yöntemleri bazı köylerde seyrek de olsa tedavi ettirile gelmektedir.
 
İLAÇ VE TEDAVİLER:
Göbek Düşmelerinde :Üç yol vardı. 1) Kupa vurulurdu. 2) Karın açık sırt üstü yatılırken hastanın göbek çukuru, küçük parmakla uygulanan basınçla döndürülürdü. 3) Su dolu bardağa konan bir iğneyle batıl bir uygulama yapılırdı.
Koça (Siğil) : İki yol vardı. 1) Siğilin köküne sokulan iğnenin dibi ısıtılırdı. Böylece ısıtılan iğnenin ucuyla dağlanırdı. 2) Bir iplik ile batıl bir uygulama yapılırdı.
Yanıklarda : Üç yol vardı.1) Tükürülürdü. 2) Bal, zeytinyağı ve eritilmiş mumdan yapılan bir karışım sürülürdü. 3) Zeytinyağı ile kireçten veya kirecin suyundan yapılan bir karışım sürülürdü.
Kötek (Darbe) ve Ağrılarda : 1) Tartılmamış et sarılırdı. 2) Mısır ununun yağla kavrulup, tuz eklenmesiyle yağlı hamur denilen bir karışım hazırlanır ve sıcak iken bir lahana yaprağına konarak sarılırdı. 3) Zeytin, zeytinyağı, soğan ve tuzdan yapılan bir karışım sarılırdı.
Dil Doğurduğunda : Batıl bir tedavi yöntemi uygulanırdı. "Dili doğuran", anasına, "Ana dilim doğurdu" dediğinde, anası da, " Tukur da at oni" diyerek karşılık verdiğinde, dili doğuranda "Tu" diye tükürdüğünde ve bunu üç defada tekrarlarsa dili iyileşir.
Çuban (Çıban) : Dört yol vardı. 1) Çıbanı temizlemek için soğan ve maydonozun kavrulmasından elde edilen bir karışım sürülürdü. 2) Ateşte pişirilmiş soğan sürülürdü. 3) Reçine sürülürdü. 4) Sülük oturtulurdu.
Kulak Ağrılarında : Beş yol vardı. 1) Çocuk emziren kadının sütünden kulağa damlatılırdı. 2) Közde pişirilmiş sarmusak konulurdu. 3) Pırsa suyu damlatılırdı. 4) Yağlı hamur sarılırdı. 5) Kiremit ısıtılıp sarılırdı.
Karın Ağrılarında : Dört yol vardı. 1) Baldan veya şekerden yapılan şerbet içirilirdi. 2) Karın ısıtılırdı 3) Isıtılmış tuğla ayakların altına konulurdu. 4) Karın üstü yatılırdı.
İltihaplı Yaralarda : İki yol vardı. 1) Yörede damar yaprağı denen bir tür bitki sarılırdı. 2) Reçine sürülürdü.
Vücutta Şişlerde : Toplanan kırk bir çeşit ot pişirilir ve sarılırdı.
Bağırsak Kurtlarında : Hastaya çiğ kabak çiviti yedirilirdi.
Kabakulaklarda : Kara kabak pişirilip bölgeye sarılırdı.
Baş Yarılmalarında : Şeker konurdu.
Baş Ağrılarında : İki yol vardı. 1) bir bezle sıkılırdı. 2) Sirke sürülürdü.
Kesiklere : Tütün ve Kartuli bastırılırdı.
Bademcik ve Boğaz Ağrılarında : 1) Karamış yaprağı ısıtılır ve sarılırdı. 2) Yörede havaciya denilen bir bitki tereyağı ile ısıtılıp içilirdi.
Zehirlenmelerde : Sarımsaklı yoğurt içirilirdi.
Arı Sokmalarında : Bölgeye soğuk cisimler değdirilirdi.
Uçuklarda : Ucu yana odun veya ucu kızartılmış bir bıçakla batıl bir yöntem uygulanırdı.
Çipa (Göbek Kordonu) Kesilmelerinde : İki yol vardı. 1) Güveli tahta tozu kullanılırdı. 2) Kapı eşiği altında bulunan kuru toprak konulurdu.
İnek Zehirlenmelerinde : Üç yol vardı. 1) Sarmısaklı yoğurt içirilirdi. 2) Sirke içirilirdi. 3) Kulağı kertilir kan akıtılırdı.
 
DUALAR
Temru İçin Dua : Yüzde ve elde bulunan temrular için, şifa Allah`dan beklenerek, bir kopya kalemi aşağıdaki dua her okunuşta az bir miktar işaretlenmek üzere 7 defa okunurdu. Okunuş tamamlandığında temru` nun etrafı dönülmüş olurdu. Eğer elde bir çok temru varsa her biri için ayrı ayrı yapılırdı. Eldeki boya yıkanmamak şartıyla kendiliğinden silindiğinde temrular giderdi. Bu arada bu duayı okuyan gayet yumuşak bir ruh halinde olmalı, hastaya temrularından kurtulacağını artık, onları düşünmemesini söyler. Bir de öğüt verir. Bu temruların bir daha oluşmaması için, gökyüzüne bakıp, bir daha yıldızları saymaması tembih edilirdi. Em ebremû emran fe innâ mübrimûn
Romatizma Hastalığı : İpliği yedi kat yapıp bir düğüm atarken üç Kulhuvellahu okunur, bu işlem yedi düğüme kadar tekrarlanır. İnanılarak yapılırsa romatizmal hastalıklara iyi geldiği söylenir.
Göze Hal Geldimi Duası : Elistane, kepistane, tora, fora, tepistane, sandukhane, haknedurusu kokuç
Boğaz Ağrısı Okuması : Ele hurma, Çivit yani, mizakoli, atiçi katiçi, filingur filingur, iç çami
Yürümeyen Çocuğun Tedavisi : Çocuğun annesi yürüyemiyen çocuğunu, bir de anne siftahı olan birini (annesinin ilk çocuğu olan biri) yanına alıp, cuma ezanı okunan bir yere gelir. Hoca ezanı okumaya başlayınca anne siftahı olan kişi euzu besmele çekerek çocuğu yukarı atar ve derki "Efendi minareye, Allah derman eyleye, bir daha cumaya kadar benim oğlum yürüye" bu sözler ezan bitene kadar devam eder ve çocuğun bir daha ki cumaya kadar yürüyeceğine inanılır.
Karın Ağrısı Duası : Karnım karnım, içine yılan yavrusu, aldım eğri tahrayı, gittim eğri meşeye, ettum eğri sepeti, eğri sepet su tutmaz, fatmanın karnı ağırmaz, karnı ağırmaz, uğruç uğruç
Yılan Bağlama Duası : Bu dua okununca yılan hareket edemez. Yılan yılan afiye, yılan gider kafiye, kerpetilen kel dişi , bağladım yılan dişi
Nazar Duası : Elemtere fiş, fiş, koltık altı sokulmuş. Her kim göz etmişse gözüne bir şiş
 
KAYNAKÇALAR: 
1) Her YönüyleGüneysu RİZE, Hakan Şeker TAVUKÇUOĞLU,1996
2) Rize Kültür Derlemeleri, Rize Halk Eğitim Müdürlüğü Yayınları, 1999
Rize Atasözleri
  • Adami yapan da karidur, yikan da karidur.
  • Aferun torbasi dolmaz
  • Afkurmasini bilmeyen köpek, koyuna kurt götürür
  • Ağaca çiksam papucum yerde kalmaz
  • Ağaçtan düşen dalini kapar
  • Ahirda inek, kümeste tavuk olursa korkma
  • Ayranum budur, yarisi sudur yersan da budur, yemesan da budur
  • Bacanak bacanaği dere başukari arar
  • Bahane siğirlere dolaniyi sirtlere
  • Bekle eşeğum bekle, manca pişerde yersun
  • Ben derum torunum yok, o derki dayimsun dayim
  • Bilmeduğun atun kerisina keçma
  • Bir evde siğir yoksa o evde uşak beyinmez

  • Bişe desem soz olur, demesam maraz olur
  • Borç çikti bine cel elmanin dibine
  • Cebayi veren yiğit değil, alan yiğittir
Bedava vermek marifet değildir. Onuruna yedirip onu kabul eden kişi yiğittir.
  • Cihanun kördüğü dane bitmez
  • Çalişta gavura kalsun
  • Çatiyi yaptirirlar, kavga içinde kalsin dişari çikmasin diye

  • Çocukla kirma yola olur başuna bela
  • Çorbaki daşar, kepçenin pahasi olmaz
  • Değneğum dağarciğum, suparam süreceğum
  • Demir taradi sağa da yaradi
  • Dere kirk yulda bir yatağuni değiştirur
  • Dut demeğa dudak lazum

  • El eliyla ilana tutma, ilana da yazik olur
  • Elçilerin ya bir kot yalani ya bir kot altini olacak
  • Et diline biçak eline
  • Etme kulum bulma zulum
  • Ettim kızıma nasihat tutmadu oga bir saat
  • Evi sildim süpürdüm, kutis geldi oturdu
  • Ey birader oku ilmi, etme şek, Yetmiş cahilden iyidir boz eşek

  • Eyi adam neyler mali? Çotisi de neyler mali?
  • Ezme, ezilma, orta kal
  • Ezrayil vuru pençe, bakmaz ehtiyara cence.
  • Farzdan önce farz var.
  • Gemi aldin, kiçina; toprak aldin, içine; kari aldin başina geç otur.
  • Haçan bir kiz kaçacak yan basar ayağini
  • Geçme namert köprüsünden, ko aparsun su seni
  • Gelin kapinun diş mandalidur
  • Gelin evin gülüdür
  • Gelin olursun ederler seni huri; sonra misir ekmeği vermezler sana kuri
  • Gelinin omuzunda peşkir, elinde ibrik ile leğen olacak
  • Havlamasini bilmeyen köpek avluya kurt getirir
  • Huçumet işine karişma, delinun işine karişma, Ellağun işine hiç karişma
  • İki şoza bir güneli üstüne bir hapsikoli
  • İlan topraği ufura ufura yer
  • İlan eğrulur, buğrulur deliğune kirinca doğrulur
  • İyiluk yap at bayişağa
  • Kadun erkağe yuk taşutmaz
  • Kalbim defter, dilum donmez
  • Kalkti rahmetli, oturdi korbakor
  • Kara biber karadur, diremlan satiliyi. Karda öyle beyazdur çureklen atiliyi.
  • Karinin eyisi eve cirmez, çotisi yere cirmez
  • Karinca çi kanadlanu, cebermeği yakin olur.
  • Kaynanin gözü, kulaği olmayacak; arkasinda sepeti var, laflari sepete atacak
  • Kedi anasinin cani içun siçan tutmaz
  • Kedinun kuyruğuna basmayinca sana hirlamaz
  • Kendume yer edeyim bak sağa ne edeyim
  • Kestane kumuşiden çikti, kerisini beğenmedi
  • Kiz çay yaprağina bencer, zamanini keçurdun mi kartlaşur
  • Kim verursa bağa yerum, ben ondan yana derum
  • Korkma kişin kişundan, kork Aprilun beşinden, oçuz ayrilur eşinden
  • Köpeği andun, kutilayi hazirla
  • Köpek tüyünü değişir, huyunu değişmez
  • Kumden halat olmaz
  • Kurdun adi çikti, çakallar baş koparayi
  • Lafun tutulursa haçimsun, tutulmazsa sen çimsun
  • Madem kideyu miras, bende yiyeyum biraz
  • Mart kapudan baktirur, kazma kürek yaktirur
  • Memiş, gurbette kazandiğini yemiş
  • Menfaatleri olduğu zaman vav olurlar

  • Misafur celir, dokuz kismetlan celur, birinu yer, seçizunu birakur, cider
  • Mut mut dema armut de
  • Ne doğrarsan çanağuna o gelur kaşiğuna

  • O kizim saha derum o celinum sen işit
  • Oğlun çok olsun, kardeşinden kurtul
  • Ormanlarin gozi var, yolun kilavuzu var
  • Ortak atun beli kiruk olur.
  • Ortak mala çöpek bile işemez
  • Öküz dağa ölür, zarari kapuya gelur
  • Öküz eldi ortaklik bozuldu.
  • Pahane uşağa, yarisi bayişağa
  • Rize'ye vali olacağina, çay alum yerine bi sepetçi ol.
  • Sen kârin peşindesun haziri elden citti
  • Sevduğuni alamayisen, alduğuni sevecesun

  • Siçan işedu denize da oldi oğa ortak
  • Siçan delikten siğmayi, hopeçileri da takar peşine
  • Sirğan yerina sirğan biter
  • Sünçer düştü terekten kirdi da belini
  • Şepidi yuvasina çomak sokmak
  • Yaşaduğun gun arkada kalur
  • Yetimun koletisi pişmez, pişseda yanar
  • Yuz sene ilerisinu duşun, bir da cerisini
  • Zayuf atun kiblesi olmaz

Kaynaklar
1. Rize Kültür Derlemeleri, Rize Halk Eğitim Müdürlüğü Yayınları, 1999
2. Çayeli, Geçmiş Günler ve Halk Kültürü, Süleyman Kazmaz, 1994
3. Rize-Çayeli Halk Kültürü Araştırmaları, Süleyman Kazmaz, 2003

 
Rize Köy ve Mahalle İsimleri
Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın 5 Ocak 1916 tarihli yurt çapında tüm isimlerin Türkçe'ye çevrilmesi için yayınladığı emir doğrultusunda: 3 Temmuz 1916'da Trabzon Valiliği tarafından hazırlanmıştır.
Eski Adı Yeni Adı Bağlı Olduğu Eski Adı Yeni Adı Bağlı Olduğu
Ahundoz Tekkeköy Rize Merkez Akatoz Bürücek Derepazarı
Akrotil Camiönü Rize Merkez Andıra Kayabaşı Kalkandere
Akrotir Limanköy Çayeli Amrud Armutlu Çayeli
Andon Küçükçayır Rize Merkez Anbarlık Ambarlık Rize Merkez
Apancene Esendere Kalkandere Arğaloz Çiftekavak Rize Merkez
Apanconoz Ketenli Rize Merkez Arev Yumurtatepe Kalkandere
Arkulikoz Ekmekçiler Rize Merkez Aron Sütlüce Rize Merkez
Askoroz Engindere Rize Merkez Aspet Fethiye İyidere
Arpik Makraş Şirinköy Çayeli Asrifos Aşıklar Çayeli
Atyanoz Kasarcılar Rize Merkez Atyanoz Çıkara Bozkale Gündoğdu
Babik Tophane Rize Merkez      
Besalet Aksu-Tatlısu Kalkandere Bitroz Gomis Fıçıtaşı İyidere
Canbolat Pehlivantaşı Rize Merkez Canceva Büyükcaferpaşa Çayeli
Çakli Çukurlu Derepazarı Çarihoz Dağsu Rize Merkez
Çeçeva Haremtepe Çayeli Çiklenar Sarayköy İyidere
Çoncik Taşpınar-Aktaş Rize Merkez      
Diğer Haldoz Portakallık Rize Merkez Diğer İksenit Pilavdağı Rize Merkez
Ethone Gürdere İkizdere      
Fatla Kireçhane Rize Merkez Filandoz Merkez Derepazarı
Fosa Köprülü Rize Merkez Galata Çataklıhoca Çayeli
Filargoz Topkaya Rize Merkez      
Ğiliçoz Yeni Selimiye Rize Merkez Ğotos Pekmezli Rize Merkez
Ğodri Dağınıksu Gündoğdu Ğoloz Kendirli Rize Merkez
Ğuncivanoz Denizgören İyidere Ğorğor Büyükköy Çayeli
Haçanoz Çamlıbel Rize Merkez Hamalyoz Balıkçılar Rize Merkez
Haldoz Bağdatlı Rize Merkez Hama Bahattinpaşa Derepazarı
Hancı Sandıktaş Derepazarı Hanis Bıldırcın Rize Merkez
Harvel Güzelköy Rize Merkez Hazavit Ulucami Güneysu
Havra Yanıkdağ Çayeli Haytef Beşikçiler Çayeli
Hohol Soğukçeşme Rize Merkez Holitoz Üzümlü Çaykent
Holonte Eskipazar Çayeli Humrik İslampaşa Rize Merkez
Homoze Demirkapı İkizdere Hos Maltepe Derepazarı
Hurtoz Fener Rize Merkez      
İksenit Kambursırt Rize Merkez İsahur Düzköy Rize Merkez
İveris Müderrisler Çaykent      
Kabahor Gölyayla İkizdere Kaçaran Zincirliköprü Rize Merkez
Kaçaran Elmalı Rize Merkez Kafkame Çağrankaya İkizdere
Kal'a Kale Rize Merkez Kalohten Paşakuyu Rize Merkez
Kalamoz Akpınar Rize Merkez Kalitoz Güneli Rize Merkez
Kaluharaf Kiremitköyü Rize Merkez Kaluklar Çanakçeşme İyidere
Kamaşinoz Mermerdelen Rize Merkez Kankalanoz Yağlıtaş Rize Merkez
Kamenit Kavaklı Rize Merkez Kandeva Kırklartepesi Rize Merkez
Kapnes Dağdibi Kalkandere Kapnes Güneşli Çaykent
Kapse Ayvalık İkizdere Kofin Beştepe Rize Merkez
Karasu Karasu Rize Merkez Kocohor Reşadiye Rize Merkez
Koliça Subaşı Derepazarı Kolyav Bayırköy İkizdere
Komika Küçüktaşhane Çayeli Konyat K.köy -Yalıköy Rize Merkez
Komes Şimşirli İkizdere Kuriloz Adacami Rize Merkez
Kuvaroz Sabuncular Çayeli Kuzandinoz Taşlık Rize Merkez
Küçük Samri Küçükköy Rize Merkez      
Lakoz Kokulukaya Çaykent Lakozdaralkoz Çalışkanlar Derepazarı
Latum Madenli Çayeli Lestenkoz Taşköprü Rize Merkez
Leroz Amrud Armutlu Çayeli Leroz Haytef Beşikçiler Büyükköy
Libarit Yalıköy İyidere      
Mahanca Tuğlalı Rize Merkez Mağloz Camidağı Rize Merkez
Mağaloz Tersane Derepazarı Makraş Musadağı Çayeli
Malpet Eriklimanı Derepazarı Maryeva Şairler Çayeli
Mamul Kesmetaş Çayeli Manle Kirazlı İkizdere
Masen Sarıyer Derepazarı Masi Hazar İyidere
Masikalitoz Yaylacılar İyidere Mirokaloz Tatlıdere Gündoğdu
Maşer Dülgerli Kalkandere Mavrant Kalecik İyidere
Mişona Pazarköy Rize Merkez Mize Rüzgarlı İkizdere
Murçiva Yenipazar Çayeli Müftüparafol Müftü Rize Merkez
Muskas Çeşmeköy Derepazarı